Günümüzde Tv programları, diziler, filmler her ne kadar tiyatronun önünü kapattıysada bilinçli ebeveynlerin çocuklarını erken yaşlarda tiyatro ile buluşturduklarını biliyorum. Çünkü Çocuk tiyatroları, çocukların hem severek izledikleri hem de onların gelişiminde etkili bir rol oynayan sanatsal bir aktivitedir. Özellikle de kış aylarında çocuklarıyla birlikte kaliteli vakit geçirmek isteyen ailelerin ilk adresi tiyatro salonları oluyor. Uzmanlar çocukların taklit yoluyla öğrendiklerini ve uygulamaya başladıklarını bunu uygularken de bedenlerini kullanmayı, dış dünyayı, canlıların birbirleri ile olan ilişkilerini, iletişim kurmayı, ekiple çalışmayı ve destek olmayı tiyatro ile öğrendiklerini söylüyorlar. Son zamanlar da tiyatro çocuk psikolojisinde bir tedavi yöntemi olarak da kullanılıyormuş. Örneğin, çocukların problem yaşadığı kişilerin yerlerine geçerek karşısındakini anlama becerisini kazanmayı, o an çözüm yolları üretebilmesini sağlıyorlarmış. Ehh hem eğlenceli hem de faydalı bu aktiviteden çocuklarımızı neden mahrum bırakalım ki?
Ayrıca çocuk oyunlarının doğru seçilmesi ve oyunlardaki model davranışlar çocukların var olan korkularınının azalmasına da sebep oluyormuş. Çocuklarımızı kapalı 2 boyutlu ekran karşısından alıp, açık 3 boyutlu ve interaktif iletişim kurabilecekleri çocuk tiyatrolarıyla tanıştırmalıyız.
Kıvan ilk tiyatro deneyimini geçtiğimiz ay yaşadı. Benim ona 2 yaş doğum günü hediyemdi. Büyük adam gibi pür dikkat oyunu izledi, oyuna katıldı, tempo tuttu gözlemlediğim kadarıyla çok büyük keyif aldı hatta oyun bittiğinde daha daha dedi. ( eğer bir şeyin arkasından daha daha demişsek o şeyi çok sevmişizdir J) Oyunun adı Ali Baba’nın Çiftliği, Devlet Tiyatrosu ve fiyatları inanılmaz uygun.
Hayvanlara iyi davranan, onlara çok iyi bakan Ali Baba nın çiftliği, Ali Baba’nın rahatsızlığını fırsat bilen zalim Baron tarafından ele geçirilmek istenmektedir. Evlerinden ayrılıp yolları Adalet Ormanı nda kesişen ve Bremen Mızıkacıları ndan da tanıdığımız kahramanlarımız Köpek Bastır, Eşek Fret, Kedi Guendillın ve Horoz Tortelini ise Arı Maya nın liderliğinde Ali Baba nın çiftliğini Baron dan kurtarmak için bir maceraya atılırlar. Onların bu serüvenine de bizler şarkılarla, kahkahalarımızla ve alkışlarımızla eşlik ettik. Gerçekten çok eğlendik.
Salonda Kıvan’dan küçük izleyicilerde vardı. Kimisi korktu ağladı, kimisi keyif aldı. Çok gürültü, uğultu vardı ama kimse kimseden rahatsız olmadı. Aman benim çocuğum durmaz, bağırır çağırır diye düşünmeyin, çocukların sabit bir şekilde oturup oyunu izlemesini de beklemeyin önemli olan orada bulunmaları sahne kokusunu almaları. Çocuğunuzun sevip sevmeyeceğini, salonda durup durmayacağını denemeden bilemezsiniz. Gün içerisinde birçok yere gereksiz paralar harcıyoruz çoğumuz. Eğer korkar, ağlar, sıkılırsa en kötü salondan ayrılırsınız giden bilet parası olur. Peki ya severse?
Bulunduğunuz şehre göre google amcadan yardım alarak şehrinizde oynanacak oyunları öğrenebilirsiniz.
Bizim bir sonraki durağımız Niloya müzikali. Kıvan Niloya’yı karşısında canlı canlı görünce ne tepki verecek çoook merak ediyorum.
Sevgiyle kalın,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder