Bir yudum Kıvan

Bir yudum Kıvan

10 Temmuz 2015 Cuma

Kıvan'ın ek gıda serüveni



Bir annenin görevlerinden biri de ilkleri not almaktır. Tarih 16.04.2014 saat 11.00 yer bizim ev J Kıvan ilk kez elmayla tanışıyor J şii gülmeyin bana deli de değilim. Sizin yaptığınız ya da yapacağınız şeyi yapıyorum. Napsaydım yani bu ilki hafızama kazımasa mıydım? Sağır sultan duysun oğlum ek gıdaya başlıyor J

6. ay kontrolleri için doktorumuza gittiğimizde artık ek gıdaya geçebileceğimizi söyledi bize güzel doktorumuz.  Öncelikle öğleden önce meyveyle başlayıp, sonrasında buna öğlen çorbamız ekleyip en son kahvaltı ve akşam yemeği ile bebeklikten çocukluğa terfi edeceğiz.

O gün tüm aile fertleri arandı babamızın işinin eve yakın oluşunun avantajından yararlanılarak babamız eve çağrıldı, marketimizin en organik köşesinden alınan kıpkırmızı elmamız kaynatılarak dezenfekte edilmiş cam rendede anne koluna kas kondurularak oğluşa sunuldu. Sonuç, anne nakavt J Gülmeyin sizinde başınıza gelecek! Bizim veleto ilk bir güzel ağzını açtı şapır şupur 2 kaşık elmayı götürdü ama sonrası hüsran yemedi. Ne yapıp ettiysem yediremedim. Israr yok dedi doktorumuz belki 1 kaşık yiyecek belki hepsini belki de hiç ağzını sürmeyecek pes etmeyeceksin dedi. Dinledik doktorumuzu ertesi gün, bir gün önceden idmanlı olan kollarımla muzu rendeledim. Benim ek gıda canavarım hüpletmesin mi 1 muzu? Dünyalar benim oldu. Elmayla hüsrana uğrayan ilk ek gıda serüvenimiz muzun devreye girmesiyle yerini neşeye bıraktı. Kıvan muzunu yerken çok büyük keyif aldı sonrasında hiçbir alerjik reaksiyona uğramadı muz, elma, armut derken ilk serüven başarıyla tamamlandı. Bu arada armuda bayıldı, bu dönemde en çok armut yedi oğlum.

Tarih 21.04.2014’ü gösterdiğinde artık çorbaya geçebilirsin dedi doktorumuz. Sabah kalkınca emzireceksin saat 10-11 arası meyvesini vereceksin öğlen çorbasını içirip emzirip uyutup sonra emzirmeye devam edeceksin dedi. Doktorumuz derde biz yapmaz mıyız ana oğul hemde seve seve.

1 patates, 1 havuç, 1 kabak, 1 çorba kaşığı pirinç koydum ilk çorbasına. Pişirdikten sonrada blendırdan geçirip  1 kaşık zeytinyağı ekledim. 2 günlük yaptım çorbasını 3-5 kaşık içti. İkinci kez çorba hazırladığımda içine 1 çorba kaşığı kırmızı mercimek de ekledim. Doktorumuz kırmızı mercimeğin çok faydalı olduğunu ve boy uzattığını söyledi. Artık her çorbamızın için muhakkak mercimek yer alır. Üçüncü kez çorba hazırladığımda 1 avuç çift çekilmiş kıyma da( dana veya kuzu fark etmez)  ilave ettim. Artık çorbamızın  tadı daha lezzetli oldu. Çorbanızda hep bu karışım olsun dedi doktorumuz. Sonra bu karışıma yavaş yavaş mevsim sebzelerini de eklememizi istedi. Hatta 1 çorba kaşığı irmik ve ince bulgurda ekleyebileceğimizi söyledi.  Belli bir süre sonra bezelye ve enginarda ekledim Kıvanın çorbasına. Enginar mükemmel bir tat verdi çorbalara sanki tuz ihtiyacını görüyordu. 8. Aydan sonra çorbaya domates, soğan , sarımsak da ekledik. Kıvan artık yavaş yavaş bizim damak zevkimize göre beslenmeye başlıyordu. Böylelikle akşam yemeğine geçiş daha kolay oldu.

Meyvelerimizi yedik, çorbalarımızı içtik sıra kahvaltıya geldi değil mi? Şöyle ana oğul babayı işe gönderdikten sonra kuralım bir güzel kahvaltı sofrası hapur küpür götürelim dedik peynirleri yumurtaları tarih 13 Mayısı gösterirken. Bulamaçla başladık bizde kahvaltı serüvenimize. 1 kibrit kutusundan daha az labne peynir veya tuzsuz beyaz peynir, 1 tatlı kaşığı pekmez, nohut tanesi kadar yumurta sarısı( giderek arttırdım ve bir bütün sarıya çıkardım) , 1 dilim beyaz ekmek içi veya uno büyümek ekmeği ( küçük küçük doğradım) , hazır mamaların kahvaltı saati karışımlarından 1 çorba kaşığı koyup ıhlamurla bulamaç haline getirdim. Bayıla bayıla yedi oğlum. 11. Ayına geldiğinde artık yumurtanın beyazını da katmaya başladım. 1 yaşına kadar her gün bu bulamaçtan yaptım sonra değişik tariflerle zenginleştirdim öğününü.

Kıvan sabahları uyanınca kahvaltısını ediyor sonrasında beni emip oyun alanında oyuncaklarıyla oynuyordu. Uyku öncesi meyvesini yiyor, memede ilk uyuyup rüyalara dalıyordu. Uyandıktan sonra çorbasını veriyordum. 8. Ayı geçtiğinde günlük şişe sütlerinden yaptığım yoğurdunu da vermeye başladım ve 11. Aya geldiğinde artık akşam yemeklerini birlikte yiyorduk. Tıpkı gerçek bir aile gibi. Minik bebeğim büyümüş de sofrada anne babasına eşlik ediyormuş. Zaman su gibi akıp gidiyor. Biraz yavaş ne olur.

Kıvan’a 1 yaşına kadar tuz, şeker, baharat, bal ve reçel vermedim. Tuz ihtiyacını enginar, tatlı ihtiyacını da pekmezle gördüm.

Oğluma hazırladığım tarifleri de burada paylaşacağım en kısa zamanda. Ama instagram sayfama da girip geçmişe doğru baktığınızda tarifleri görebilirsiniz.

Bebeğinizi mutlulukla doyuracağınız günler dilerim.

 

Sevgilerimle.



 

Ek gıda zamanı






9 aylık o heyecanlı ve yorucu sürecin ardından yavrunuzu kucağınıza aldınız ve sadece sizin ürettiğiniz o mucizevi sıvı ile yavrunuzu beslemeye başladınız. Ve zaman ilerledi artık bebeğiniz için yeni tatları keşfetme vakti geldi. O zaman ne mi yapıyoruz? Sevgili çocuk doktorumuz Uzm.Dr. F. Başak Namdar Çelikkan AkSigorta'nın anneler günü için blogger annelere düzenlediği brunchda ek gıda serüvenini anlattı bende sizler için kaleme döktüm. 

“ilk 6 ay sadece anne sütü” diyor sevgili doktorumuz. Tabi bazı durumlarda annelerin sütü bebekleri için yeterli olmuyor veya sütünün gelmemesi durumunda mama ya da mama takviyesi yapılması gerektiğini söylüyor. Anne sütü alan bir bebek her ay sağlıklı bir şekilde kilo alıyorsa 6. Ayın sonunda ek gıdaya başlaması gerektiğini belirtiyor. Ama hem anne sütü hem mama ya da sadece mama ile beslenen bebeklerde ise 5. Aydan itibaren doktorumuz muhallebi eklediğini belirtiyor. 

Seminerinde Bebeği 3-4 aya geldiğinde işe dönmek zorunda kalan annelere de değinen doktorumuz, Çalışan annelerin mutlaka 2-3 saatte bir sütünü sağması gerektiğini belirtiyor. Kendisi de doğum izni biter bitmez işe dönmek zorunda kalan bir anne olduğu için bu durumdan pek hoşnut değil. Bu yüzden emzirip de işe dönen annelerin bebeklerini anneler işe başladıktan sonra kilo alımını takip etmek için 10 gün sonra kontrole çağırdığını söylüyor. Aktif bir şekilde sütünü sağan ve emziren çalış annelerde bebeğin beslenmesinde her şey yolunda giderken sütünü iş yerinde sağamadığı için sütü azalıp bebeğini yeterince doyuramayan anneler için bebeklerine mama ilave etmek durumunda kaldığını belirtiyor.

Ek gıda serüveninde en önemli püf noktası ise alerjik durumunu ölçmek için 2-3 gün aynı tip gıdayı bebeğimize vermek. Vücutta döküntü, bebekte hırıltı, kakada kan veya sümük görülmesi bebeğin yediği gıdaya alerjisi olduğunu gösteriyor. Bu gibi durumlarla karşılaşıldığında doktoruna baş vurmak ve belli bir süre bu gıdaları vermemek gerekiyor.

Ek gıdaya ilk meyve püresi ile başlatıyor hastalarını, sonra buna çorba, kahvaltı ve akşam yemeğini ekliyor. Ek gıda sonrası bebeğimizi mutlaka emzirmemizi söylüyor doktorumuz.

1 yaşına kadar kesinlikle şeker ve tuzu doktorumuz önermiyor. 1 yaşına gelmiş bir çocuğun her gün alacağı 5 temel besin olduğunu söylüyor.  Bunlar; yumurta, peynir, kırmızı et (haftada 1 balık) ve yoğurt diyor.

İyi bir anne sütü almış bebeğe yoğurdunu 8. Ayda veriyor, çünkü yoğurdu hayatının her döneminde yiyebileceğini ama anne sütünü belli bir süre sonra alamayacağını söylüyor. Kahvaltıda bulunan besinler alerjiye daha çok neden olabileceği için en son başlamamız gerektiğini söylüyor ve 10. Aydan itibaren beslenmeye yumurtanın beyazını da ekleyebileceğimizi belirtiyor.

Yoğurdun faydalarının sütten daha fazla olduğunu biliyor muydunuz? Yoğurdun kalsiyum oranıyla sütün kalsiyum oranının aynı olduğunu vurgulayan doktorumuz 2 yaşına kadar süt içmeye bilir diyor. Ayrıca sütün kansızlık ve kabızlık yaptığını da ekliyor. Peynirin kalsiyum oranı ise yoğurttan ve sütten daha fazla olduğu için çocuklarınıza bol bol peynir yedirin diyor.

Mama sandalyesini çok önemli olduğunu vurgulayan doktorumuz, bebeği 5. Ayına giren her ebeveynin mama sandalyesi araştırmaya başlaması gerektiğini söylüyor. Doğru mama sandalyesini seçtikten sonra yemek yenilen yere mama sandalyesini koymanızı ve bebeğinizi mama sandalyesine her oturttuğunuzda mutlaka bağlamanız gerektiğini söylüyor. Televizyon veya herhangi bir şeyi kesinlikle yemek yedirme aracı olarak kullanmayınız diye de vurguluyor.

Bebeğinize mutlaka mama sandalyesinde yemek yemesi gerektiğini aşılayın ve elinizde tabak bebeğinizin arkasından koşturan bir anne olmayın diyerek doktorumuz ek gıda seminerini sonlandırdı.

Bebeğiniz hangi öğüne ne zaman başlamalı, tarifler ve detaylar için “ Kıvan’ın ek gıda serüveni “ postunu okumayı ihmal etmeyin.

Bebeğinizi mutlulukla besleyeceğiniz günler dilerim.


Sevgilerimle,

Yaşamın ilk bir yılı


Anneler Günü etkinlikleri kapsamında AkSigorta’nın blogger anneler için düzenlediği bruncha davetliydim. Konuk konuşmacı olarak sevgili doktorumuz Başak Çelikkan’da oradaydı. Bizlere “Yaşamın ilk bir yılı”nı anlattı. Anne adayları, taze anneler ve anne yakınları için faydalı olduğunu düşündüğüm bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum.

Hayatımız boyunca hiç bir dönemde bir daha yapamayacağımız bir eylem diye anlatıyor Başak Hanım emzirme dönemini. Bebeklerin normal büyüme ve gelişmelerini sağlayan en uygun besin anne sütüdür diye ekliyor. İlk bir hafta göğüsten gelen “kolostrum” adlı sıvının bebeği besleyici ve enfeksiyondan koruyucu mucizevi bir sıvı olduğunu söylüyor. İlk 6 ay bebeğimizi sadece anne sütü ile beslememiz gerektiğini vurguluyor.

Emzirme döneminde annenin beslenmesi kaliteli süt üretmesi için gerçekten çok önemli. Bu yüzden annenin protein ağırlıklı beslenilmesi gerekiyor. Her gün mutlaka kırmızı et tüketmek, kahvaltıda 2 yumurta yemek hem sütü arttırıyor hem de anneye enerji veriyor. Rezene emziren bir anne için olmazsa olmaz bir nimet. Günde 4-5 bardak tüketilmesi bebekte oluşacak gaz sancılarının bile önüne geçiyor ve sütü arttırıyor. Piyasada satılan bazı markaların süt arttırıcı çayları ve malt içeceklerde sütünüzü arttırmanıza yardımcı olacaktır sevgili anneler. Tarafımca test edilmiş ve onaylanmıştır. Aslında sütü en çok etkileyen etkenlerden biri de stres. Annenin huzurlu bir ortamda, stresten uzak durması gerekiyor. Anneye ne kadar iyi bakılırsa anne de bebeğine o kadar iyi bakar bu kesinlikle unutulmamalı.

Bebeğimiz anne sütü alırken ek neler vermeliyiz? Dünya Sağlık Örgütü bu konuda çok net. D Vitaminin çok önemli olduğunu söylüyor. Ülkemizde de Sağlık Bakanlığının önerisiyle 15. Günden itibaren her yeni doğan bebeğe 3-5 damla D vitamini veriliyor. Anne sütünün içinde D vitamini olmadığı için dışarıdan bebeğimize takviye ediyoruz. Anne sütünde olmayan bir diğer vitamin ise K vitamini. Yeni doğanın hemorajik hastalığı denilen sorunun yaşanmaması için doğar doğmaz her bebeğe mutlaka 1 miligram K vitamini enjeksiyon şeklinde yapılıyor. K vitaminini son derece önemli  ve mutlaka yapılması öneriliyor. Yeni doğan bebeğe ilk olarak bir bacağından Hepatit B, diğerine ise K vitamini enjekte ediliyor. Eğer K vitamini yapıldıktan sonra göbekte herhangi bir kanama görüldüğünde ailelerin mutlaka hekimlerine başvurması gerekiyor. Göbek kanaması acil bir durumdur çünkü, verilen k vitaminin yetersiz kaldığı anlamına gelir. Sızıntı şeklinde bir kanama varsa bu iğneyi tekrar yapmak gerekir. Göbek kanaması beyin kanamasına kadar gidebildiği için doktorunuza mutlaka danışmalısınız.

Yeni doğan bebeklerimiz için bir diğer önemli konu ise aşıları. Doğdukları ilk anda Hepatit B aşısı ile tanışan bebeklerimiz sonrasında sırasıyla Sağlık Bakanlığından onaylı aşılarını oluyorlar. Bu aşılar tüm hastanelerde ücretsiz yapılan aşılardır. Aşı takvimini de sizler için paylaşıyorum.

 
Sağlık Bakanlığı aşı takvimi
 

 1. ay : Hepatit B aşısı
 2. ay : BCG (verem) aşısı (3. veya 4. ayda yapılabilir). Karma DBT     (Difteri-Boğmaca- Tetanoz) + Çocuk Felci + HIB aşısı +        Konjuge Pnömokok aşısı± Rotavirüs
 4. ay : Karma + Çocuk Felci + Hib aşısı + Rotavirüs ± Konjuge      Pnömokok aşısı
 6. ay : Karma + Çocuk Felçi + Hib aşısı + Hepatit B aşısı ± Konjuge     Pnömokok aşısı
 12. ay : Kızamık + Kızamıkcık + Kabakulak aşısı
 15. ay : Suçiçeği ± Pnömokok
 18. ay : Karma + Çocuk Felci ± Hib aşısı + Hepatit A aşısı
 24 ay : Hepatit A aşısı
 İlkokul 1. sınıf : Karma (DT: Difteri-Tetanoz) + Çocuk Felci + Kızamık -      Kızamıkcık - Kabakulak aşısı ± Suçiçeği
 İlkokul 8. sınf : Karma (DT: Difteri-Tetanoz) + Kızamık - Kızamıkcık -     Kabakulak ± Suçiçeği


Suçiçeği aşısının çok önemli bir aşı olduğunu vurguluyor doktorumuz. Aşı takvimine Ocak 2013 de girdiğini belirtiyor. Öncesinde ücretli yapılan bu aşı, aşı takvimine girdikten sonra tüm sağlık kurumlarında ücretsiz yapılmaya başlanmış. Doktorumuz tek doz yapılan aşının koruyuculuğunun %90 larda olduğunu söylüyor. 2. Doz yapıldığı taktirde koruyuculuk %98lere çıkıyormuş. 2. Dozu henüz aşı takvimine girmemiş ama doktorumuz 5 yaşına gelen her hastasına özel aşı olarak suçiçeği aşının 2. Dozunu uyguladığını belirtti.

Özel aşılar ise;

Rotavirüs aşısı: Sağlık Bakanlığının rutin aşı programında olmayan ailenin isteği üzerine yapılan özel bir aşıdır. Özellikle 2 yaş altındaki bebeklerde ateş, kusma ve ishal şeklinde barsak enfeksiyonu yapan rota virüsüne karşı koruma sağlar. 2 ve 3 doz şeklinde yapılabilen 2 formu (Rotarix aşısı 2 doz, Rotateq aşısı 3 doz) vardır. Ağızdan damla şeklinde uygulanır. İlk dozun 6 haftalıktan sonra ve 12 haftalıktan geç olmamak kaydıyla yapılması gerekir. Başak Hanım, virüsün Kasım-Mart ayları arası yaygın olduğunu belirterek yapılan aşının enfeksiyonu tam anlamıyla önleyemediğini söylüyor. Tabi rotavirüsü aşısı olan bir bebeğin bu virüsü kapması halinde, hastalığı çok hafif atlatacağını belirtiyor.

Grip aşısı: Sağlık Bakanlığının rutin aşı programında olmayan aşılardan bir tanesi de grip aşısıdır; Grip aşısı 6 aydan küçük bebeklere yapılmaz. 6 aylıktan 3 yaşına kadar olanlara grip aşısı yarım doz (0.25 ml) olarak uygulanır. Grip aşısı olmak için en uygun zaman Eylül, Ekim ve Kasım aylarıdır.

Bir diğer önemli konunun da Demir ilacı olduğu belirtiyor doktorumuz. Bebeğimiz 4. ayına geldiğinde Demir ilacına başlaması gerektiğini söylüyor. Sağlık Bakanlığı tarafından tüm sağlık kuruluşlarında bebeğinize demir ilacı eklendiğini belirtiyor. Bunun nedeni ise, anne sütünde demirin mamaya oranla daha az olması. Türk toplumu olarak et tüketimimiz az olduğu için vücudumuzda demir eksikliğinin olduğunu belirtiyor doktorumuz. Bunu gidermenin en doğru yolunun da bol miktarda kırmızı et tüketmek olduğunu vurguluyor. Yarım kavanoz pekmezin 2 adet köfteyle eş değer olduğunu söyleyerek boşuna bebeklerinizi tatlıya alıştırmayın diyor. Demir bebeğin büyüme gelişiminde, öğrenme kapasitesinde önemli bir rol oynadığı için mutlaka bebeklerin alması gerektiğini söylüyor.

Sevgili doktorumuz Başak Çelikkan yeni doğanların gelişimini gözlemlemek için ilk 1 yıl her ay kontrole gelmelerini ve aşı takvimine muhakkak uyulması gerektiğini söyleyerek seminerinin ikinci kısmı olan ek gıdaya geçiş yaptı.

Ek gıda ile ilgili bilgileri bir sonraki postumda okuyabilirsiniz.

Sevgiler,