Bir yudum Kıvan

Bir yudum Kıvan

5 Mayıs 2015 Salı

Emzirme Hikayem



Epidural sezeryan ile doğum yaptığım için sanırım bebeğimi ilk olarak doğumdan 1 saat sonra emzirebildim. Zaten rüyada gibiydim. Bir mucize kollarımdaydı ve benim ürettiğim bir sıvı ile can buluyordu sanki. Her yeni doğan bebek gibi doğuştan emme refleksine sahipti benim oğluşumda. İlk emzirme denememiz fena gitmiyordu. Bebek hemşirelerinin yardımıyla bebeğimin karnını doyurduğumu düşünüyordum. Sonraki emzirme anımız biraz problemli oldu memeyi alamadı oğluşum. Hemşiremizi çağırdık doğru pozisyonla bebeğimi emzirmeye başladım. Hastanede kaldığımız 2,5 gün boyunca emzirme konusunda sıkıntılar yaşadım. Ama maalesef hemşireler beni hiç bilgilendirmedi. Sütüm geliyor mu gelmiyor mu hiç kontrol etmediler. Mesela hiç göğsüm şişmedi. Ablamdan hatırlıyorum o da sezeryan ile doğum yapmıştı. Oğlunu kucağına alır almaz göğüsleri davul gibi şişmişti. Bende hiç öyle birşey olmadı. Meğersem sütüm çok az geliyormuş ve buda tabiki bebeğimin karnını doyurmuyormuş. Bunu bebeğim 14 günlükken öğrendik. Garibim açlık sınırında yaşamış resmen. Doğumdan 1 hafta sonra kontrolümüz vardı. Çocuk doktoru bize verilen randevu saatinde hastane dışındaymış bizimle nöbetçi doktor ilgilendi. Kilosuna baktı -50 gram. Zaten doğumdan sonra kilo kaybı olmuştu, 1 hafta içerisinde de hiç kilo almamış üstelik kilo kaybetmiş. Nöbetçi doktor durumun normal olduğunu söyledi. Fakat bunun bir annenin heleki yeni doğum yapmış bir annenin anlayabilmesi çok zordu. Bayram arifesi olduğu için Başak ablanın yanına gidemedik. Kendisine telefon açtım ve bayram dönüşü hemen muayene olmak için kendisini ziyaret ettik. Bu süre zarfında bebeğim sadece benim koynumda uyuyor kesinlikle yatağında yatmak istemiyordu. Hep göğsümdeydi. Bu durumdan mutsuz muydum tabiki değildim. Bebeğimin her an kokusunu içime çekebiliyordum ama garibim açmış. Meğer benim kokumla doyuyormuş.





Başak ablanın yanına gittiğimizde bebeğim aç olduğunu mama takviyesi yapmam gerektiğini, her istediğinde emzirmemi ve 3 saatte 1 sütümü sağmamı istedi. Sütümü sağdığımda anladım ki gelen süt çok çok az ve bebeğim gerçekten de aç :((





Her yeni doğum yapmış kadın gibi benimde aklımda olan doğum kilolarımdan kurtulmaktı. Gerçi bunun için ekstra birşey yapmıyordum ama bebeğimin heyecanından olsa gerek yeme içmeden kesilmiştim. Ama bol su tüketiyordum suyun sütü arttırdığını okumuştum birçok yerde. Anladım ki yeterli proteini almayınca da bol suyun hiçbir faydası yokmuş. Yine Başak abla girdi devreye bol bol protein ağırlıklı beslenmemi ve süt arttırıcı gıdalar tüketmemi söyledi.Helva, tayin pekmez, boza ve malt içecekleri bol bol tükettim. Kilo almayı göze ala ala yeterki sütüm gelsin de oğlumu ben besleyeyim diye yedim. Bunlara ek olarak soğan, bulgur ve pastırma da tükettim :))) Ne yapayım su içip de sütü artan annelerden değildim. Sütümü bu besinler getirdi. Benide 90 kiloya çıkardı. Hemen hemen her gün gidiyorduk Başak ablanın yanına evimize bebek tartısı almamıza rağmen bir de o tartsın diye. İçime oturmuştu çünkü oğlumun 15 gün aç yaşaması.


Artık benim sütüm geliyordu ama küçük bey biberona alışmıştı bir kere, memeyi istemiyordu. Sağıp sağıp biberonla veriyordum ama bir taraftan da sağmak bebeğimin emmesi kadar kuvvetli olmayacağı için ya sütüm tekrar azalırsa diye ödüm kopuyordu. Yapmadığım numaralar kalmamıştı. O inat ben ayrı inat ana oğul karşılıklı inatlaşıyorduk. Her fırsatta memeye tekrar alıştırmaya çalışıyordum. Meme ucu takmayı denedim, faydasını da gördüm. Ucu biberon ucu gibi olduğundan onu kolayca alıyordu bebeğim, her emdiğinde sütüm daha çok gelmeye başladı. 1-1,5 ay gibi anne sütü+mama verdim. Sonrasında beni emdi bebeğim. Şimdi 18 aylık ve beni deli gibi emmeye devam ediyor. Sütümde fazlasıyla var çok şükür. Oğlum şuan o aç kaldığı 15 günün acısını çıkarıyor resmen. Özelliklede geceleri sürekli emmek istiyor, memede uyuyor resmen. Sırt ağrılarımı anlatamam size. Onun kana kana beni emmesi bana o kadar büyük huzur veriyor ki ne gece bölünen uykumdan ne de sırt ağrılarımdan eser kalıyor sabah uyanınca.


Anneler size tavsiyem bebeklerinizi kucağınıza almanız ve yeni doğduğu zaman kucağınıza verdikleri anı hayal edip ne kadar büyüdüklerini gözlerinizle görmenizdir. Evet onlar bizim mucizelerimiz onları biz büyüttük. Mamayla büyümüyorlar mı? Tabiki büyüyorlar ama önemli olan bizim içimizden gelen mucizevi bir sıvıyla büyüyor olmaları. Emzirebildiğiniz kadar emzirin anneler ve keyfinide bebeklerinizin gözlerinin içine bakarak çıkartın. Bir de çekinmeden doya doya göğsünüzü gere gere bulunduğunuz her ortamda bebeğinizi emzirin. Utanmayın. Siz bir organınızı teşir etmiyorsunuz yavrunuzun karnını doyuruyorsunuz. Bırakın bize bakan gözler utansın. Ben oğlumu her ortamda özgürce emziriyorum. Örtü de kullanmıyorum kullansam bile göğsüm açıkta kalır muhakkak, oğlum rahat nefes alabilsin diye. Emzirmek için bebek bakım odalarına girmem ben. Sokakta bir bank bile yeter bana bebeğimi doyurmak için.







Bazı nedenlerden ötürü bebeklerini anne sütüyle besleyemeyen annelerimiz var. Ya benim gibi şanslı değiller ya da kötü koşullar nedeni ile sütleri hiç gelmemiş ve bu konuda bilgilendirilmemiş. Ama çevremde sütü geldiği halde göğüsleri bozulacak diye ya da bir an önce kilo vermek bahanesiyle kendini yemekten kesip dolayısıyla sütünü azaltıp bebeklerini emzirmeyen anneler var yaa. Gözüme gözükmeyin benim. Sırf dış görüntünüz bozulmasın diye yavrularınızı bu mucizeden mahrum bırakıyorsunuz.


Diyerek hem emzirme serüvenimi paylaşmış hem de biraz dert yanmış olayım size.


Önemli bir not eklemeden edemeyeceğim, doğum yaptıktan sonra mutlaka hastanenizde bulunan profosyonel süt sağma makinasıyla göğsünüzü sağmanızı öneririm ki böylelikle doğum sonrası ne kadar sütünüz geliyor bunu öğrenmiş olursunuz. Ayrıca süt sağma işlemi sayesinde süt kanallarınız kolayca açılabilir.


Sevgilerimle,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder